22 Mart 2007

Asansör anksiyetesi

Temelde kişisel alan ihlalinden kaynaklanan, bildiğin sosyal bir ruh durumundan bahsediyorum. Asansörün düşmesinden, kapalı kalmaktan korkmak filan ayrı; onlar fobi. Ben buna anksiyete dedim. Şimdi bunun tipleri var esasında, ama ben onları ayrıştırmıycam sizin için. Çünkü canım istemedi.

Bu sosyal yapıdaki asansör kaygılarının tümünden sizi kurtaracak olan formülüm ise şu: Asansördeki diğer arkadaş, sizden daha çok kaygılanıyor. Siktiredin, salın kendinizi. Gerekirse 30 santimden gözüne bakmaktan çekinmeyin, gayet pervasız hareketlerle gülün, konuşun, homurdanın, sigara yakın, oranızı buranızı kurcalayın. Bunları yaparken, çok çelimsiz ve zayıf görünümlü bir insan olmamaya dikkat etmeniz gerekir.

Anksiyete paylaşıldıkça azalır (Sizdeki azalır, diğer kişideki artar ki, bu da istenen sonuç zaten.)

Aha bir de şey var, asansörde "üst-orta sınıftan" iki kişi varsa, bunların içine düştüğü "çıkarken iyi günler diyecek miyim demeyecek miyim" kaygısı da azımsanamaz. Bir ofisboy ile aynı asansörde çıkmak ile bir hi-class egzekütivle aynı asansörde çıkmak, birbirinden farklı ruh halleridir.

İnsan asansörden ineceği ana kadar "iyi günler" deyip demeyeceğinden yüzde yüz emin olamaz. Bana da süpriz oluyor genellikle.

2 yorum:

firemind dedi ki...

"Aha bir de şey var, asansörde "üst-orta sınıftan" iki kişi varsa, bunların içine düştüğü "çıkarken iyi günler diyecek miyim demeyecek miyim" kaygısı da azımsanamaz."

mükemmel bir gözlem. ağzına frenchi kondurasım geldi

gerrain dedi ki...

ya işte, ihmal ediyosunuz bunları hep (frençi).